Osmanlı döneminin ilk zamanlarında gösterişten uzak sade bir yaşamı benimseyen padişahlar, yükseliş devrinden sonra gösterişli bir yaşama geçmiştir. Hızla genişleyen sınırların getirdiği bolluk ve bereketin yanında yaşam tarzları da değişime uğramıştır. Daha gösterişli sarayların, kıyafetlerin kullanılmaya başlanması, o zamanlarda gücün simgesi olan mücevherlerin de kültüre karışmasını sağlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin 600 yıllık ömrü boyunca birçok padişah hükümdarlık yapmıştır. Her padişah kendi döneminde birçok sebeple dünyanın değişik bölgelerinden mücevherler getirtmiştir. Bu mücevherler saray hazinesi tarafından her padişah devrinden sonra belgelenip hazinede saklanmaktaydı.
Osmanlı Devleti’nin Arap Yarımadasında yaptığı savaşlardan sonra elde ettiği ganimetler, hazinenin ağzına kadar dolmasını sağlamıştır. Bu başarının ardından Yavuz Sultan Selim hazinenin kendi mührüyle mühürlenmesini istemiştir. Osmanlı hazinesi içi kendi mührünü kullanmak isteyen padişahın, hazineye Yavuz Sultan Selim’den daha fazla katkı yapması gerekmekteydi. Bunun yanında Yavuz Sultan Selim’in hazinenin doğru kullanılması ile alakalı öğütlerine kaynaklardan ulaşmamız mümkün.
https://tr.pinterest.com/pin/676736281497437134/
Özellikle Kanuni dönemindeki Osmanlı Devleti, çoğu savaştan zaferle ayrılmıştır. Bu da Osmanlı Devleti’nin zamanla güçlü ve zengin bir devlet haline gelmesine yol açmıştır. Genç yaşlarında mücevherlere olan ilgisinden dolayı birçok eğitim alan Kanuni Sultan Süleyman, yurt içi ve yurt dışında birçok mücevher zanaatkarına özel tasarımlarını yaptırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın ve o dönemindeki Sadrazam İbrahim Paşa’nın mücevherlere olan bu ilgisi Osmanlı Devleti’ndeki mücevher kültürünün yaşamın her alanına yayılmasına neden olmuştur. Kanuni döneminden sonraki padişahlar mücevher kullanımını sadece gelenek olduğu için devam ettirmişlerdir. Bu gelenek ilerleyen yıllarda giderek azalmaya başlamıştır. Osmanlı Dönemi’nde Valide Sultanların hazineye erişimleri çok kolaydı. Böylece Kanuni döneminden de kalan mücevherler Valide Sultan’ın kontrolüne geçmiştir. Bu mücevherler sayesinde uzun bir dönemi varlıklı bir şekilde geçiren Valide Sultan’ın, bu mücevherle birçok yardım ve bağış yaptığı bilinmektedir.
https://tr.pinterest.com/pin/503136589624133132/
Kanuni Sultan Süleyman’ın, Hürrem Sultan için özel olarak tasarladığı zümrüt taşlı damla yüzük bu dönemde mücevherlere gösterilen önemi bizlere örnekliyor.
https://steemit.com/life/@wagner32/sultan-1-mahmud-un-paha-bicilemez-tuefegi
1.Mahmud’un saraydaki özel kuyumcuları ve birçok zanaatkar dalıyla ilgilenen çalışanlarına yaptırdığı muhteşem tören tüfeği. Altın, gümüş, zümrüt, elmas, yakut gibi değerli taşlarla yapılan bu tüfeğin, gizli bölmelerinde değerli taşlarla çevrilmiş hançer, kalem yer alıyor.
Osmanlı Dönemi’nde padişahların kendi dönemlerinde hediye veya satın aldıkları mücevherler bazen zor zamanlarda saray hazinesine yardım etmek amaçlı satılmıştır. Özellikle Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, birçok mücevherin kaçırılıp Fransa’daki koleksiyonculara satıldığı bilinmektedir. Bu yüzden Osmanlı Devleti’nden günümüze kadar ulaşabilen mücevher sayısı çok azdır.
Hipotenüs® Yeni Nesil E-Ticaret Sistemleri ile Hazırlanmıştır.
