Pırlanta Güvencesi
Certified Diamond, sahip olduğunuz Koçak pırlantaların kalite ve orijinalliğini güvence altına alır. Siz de pırlantanıza özel Certified Diamond kodunu kullanarak web sitemizden dilediğiniz an eşleşme kontrolü yapabilirsiniz.
1526 yılının kayıtlarına bakıldığında, padişahların hizmetinde 90 kuyumcunun olduğu görülmektedir. Bu da bize Osmanlı Dönemi’nde mücevherlerin ne kadar önemli bir konumda olduğunu gösterebilir. Osmanlı’da mücevherler sadece takılar üzerinde değil, kitaplık, mutfak eşyaları, silahlar olmak üzere günlük olarak kullanılan birçok eşyanın üzerinde gösterişli tasarımlarla yer almıştır.
Osmanlı Dönemi’nde kullanılan mücevher tarzı genellikle doğal tasarımlardan oluşmaktaydı. Simetrik kesimlerden ziyade, değerli metallere daha çok müdahale edilerek taşların doğal şekillerinin korunmasına özen gösterilirdi. Genellikle sarayın bünyesinde yer alan özel atölyelerde üretilen bu mücevherler, Osmanlı Devleti’nin sınırlarını genişletmesiyle daha çok artmıştır. 18. Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı tasarımlarında batıya eğilim başlamıştır. Bu doğrultuda daha göze çarpan büyük boyutlarda mücevherler kullanılmaya başlanmıştır.
Padişah’ın ve Harem’in önemli kadınlarının başlıklarında ve sorguçların baş kısımlarında kullandıkları tüylü ve mücevherli süslere deniliyordu. Çiçek ve su damlası gibi tasarımlarından oluşan bu süsler, sultanlar tarafından değerli kişilere hediye olarak da verilmekteydi. Önemli harem kadınları genellikle bu süsleri baş üzerinde iki gövde üzerindeki kıyafette bir olmak üzere üçlü kullanırlardı. Kadınların kullandığı Aigrette’ler genellikle saç üzerinden alnın önünde duracak şekilde tasarlanırdı.
https://www.pinterest.dk/pin/319685273533479324/
Küpelerin saray kadınları arasında kullanımı epey yaygındı. Genellikle damla şeklinde tasarlanmış, aşağı doğru sarkan tasarım modelleri seçilirdi. Giyilen kıyafet rengiyle ve saçın modeliyle uyumlu olmasına özen gösterilirdi.
Uzun tasarımlı gerdanlıklar ve kolyeler saray kadınları tarafından sıkça kullanılmaktaydı. Küpelerde olduğu gibi kolyelerde de sarkan tasarımlar sıkça kullanılmaktaydı.
https://tr.pinterest.com/pin/220957925444217811/
Elmas, yakut ve zümrüt taşlarla süslenmiş çiçek ve geometrik desenli kemer tokaları da üst düzey harem kadınları tarafından kullanılmaktaydı. Bel ve kalça kısmında kullanılan bu modeller saray kadınlarının yüzyıllarca favorisi olan takılarıydı.
https://www.pinterest.dk/pin/462322717978232262/
Mücevherler aksesuarlar dışında, günlük hayatta kullanılan birçok eşya üzerine de işlenirdi. Sarayın üst düzey kadınları için mücevherlerle tasarlanan taraklar da bulunmaktaydı.
Padişahların yüzyıllarca boyunca genişleyen sınırların ötesinden, özellikle saraya getirmiş oldukları birçok kuyumcu bulunmaktaydı. Bu kuyumcular genellikle mücevher konusunda uzman kişilerden oluşmaktaydı. Bu zanaatkarların, padişahların istekleri doğrultusunda tasarımlarında genellikle doğal yaşamdan örneklere yer vermeleri, Osmanlı Dönemi’nde kullanılan mücevherlerde özgün bir ruh oluşmasını sağladı. Genellikle çiçek, su damlası, arı, kelebek, kuş gibi motiflerin mücevher tasarımlarında sıkça kullanıldığını görebiliriz. Daha detaylı ve kusursuz tasarımların yerini batıya olan ilginin yerini daha sade ve büyük tasarımlar almıştır.